Lazcanın kendine has imla kaidelerini de yavaş yavaş oturtmak
gerekir. Her yazılı dilde olduğu gibi Lazcada da bu konuda bir imla birliğine, standartlaşmaya
ihtiyaç var.
Ne yazık ki Lazlar yazma eylemini Türkçeden ve Türkçenin imla
yaklaşımından öğrenip uyguladılar. Ancak bu imla yanlışlar hatta “gülünç”
diyebileceğimiz yansımalar şeklinde tezahür etti Lazcada.
Buna en bariz örnek edatların yazımıdır.
Doğrusunu söylemek gerekirse, ben de birkaç sene öncesine kadar “timçxu”ları
örnek alarak yazdım. Sonra gramer bilgimi geliştirdikçe ve kaynaklara vakıf
oldukça bu hataları fark ettim ve son birkaç yıldır “doğru” imla ile yazıyorum
Lazcayı.
Doğrudan kastımı aşağıda anlatacağım.
Farkına vardığım bu durumu arkadaşlarımla da paylaştım tabii.
Uyardım, diller döktüm bir kısmına, ama “kelimeler uzuyor” gibi oldukça “bilimsel”
(!) bir gerekçeyle önerdiğim daha doğrusu Lazcanın gramatik imlasını kullanmayı kabul etmediler ve kafalarınca yazmayı yeğlediler.
Editörlüğünü yaptığım dergi, gazeteler ve kitaplarda son 4 yıldır kullandığım
imlayı içselleştirmiş dostlarım olduğu için de mutluyum.
Şimdi sadede gelelim!
Lazca sonedatlı (postpozisyon) bir dil. En temel edatlarını
inceleyip nasıl yazılmaları konusunda fikir yürütelim hep beraber.
Mesela -şk̆ule- “-den sonra” edatı nasıl yazılmalı.
Bunu irdelemeden önce şu kuralı hatırlamak gerekir. Ona da değinip
kara gramer bahsini kapatacağım.
Edatların cümleye bağlanabilmeleri için kendisinden önce gelen
kelimenin “ismin halleri”nden birinde bulunması gerekir. Bu eklemeli dillerde
oldukça genel bir kaidedir.
Lazcanın isim halleri nelerdi hatırlayalım:
1. Absolutif (-i/Ø…) Amed(i)
2. Ergatif (-k) Amedi-k
2. Datif (-s) Amedi-s
3. Genitif (-işi, -iş, -şi, -ş) Amedi-ş(i)
4. Ablatif (-şen, -şe) Amedi-şe(n)
5. Latif (-şa) Amedi-şa
6. Enstrümantal (-te, -ten) Amedi-te(n)
Bir de vakt-i zamanında Adverbial (-ot) vardı, ama artık düştü
sayılır.
Edadların bir isim hali ile isimlere bağlanması gerektiğini bilen çok
bilmiş bir Japon gramercimiz (!) bunlara bir de postpozisyonal diye bir
hal uydurmuş. Neden icap ettiğini anlatayım.
-şk̆ule- edadına dönüp açıklayayım. Bu edatı mesela Amedi-şk̆ule “Ahmet’ten
sonra” örneğinde değerlendirelim. Burada “şk̆ule”yi başlı başına birleşik bir unsur olarak
gören arkadaşlar ve bilge gramercilerimiz “Amedi” isminin ek almadığının, ama
alması gerektiğinin farkına varmışlar ve “postpozisyonel” diye bir hal uydurmuşlar ve her iki unsuru ayrı ayrı yazmışlar: Amedi şk̆ule.
Oysaki öyle mi hakikatken? Burada bir hal eki yok mu?
Var arkadaşlar. Amedi-ş-k̆ule’deki –ş genitif ekinin
ta kendisidir.
Diğer edatlara da bakalım:
İsim
|
Hal
eki
|
Edat
|
Anlamı
|
Amedi
|
-ş
|
k̆ala
|
Ahmet
ile
|
Amedi
|
-ş
|
(u)k̆ule
|
Ahmet-ten
sonra
|
Amedi
|
-şen(i)
|
Ahmet
için
|
|
Amedi
|
-ş
|
uk̆u
|
Ahmet
kadar
|
Amedi
|
-şa
|
-k-is
|
Ahmet-e
kadar
|
Amedi
|
-s (<-ş)
|
t̆eri
|
Ahmet
gibi
|
Yani -şk̆ala, - şk̆ule, -şeni, -steri, -şakis’teki ş’ler hal
ekleridir!
Bizim Türkçe gramerden beslenen entellerimiz farkında değiller ama...
Türkçedeki “Ahmet tensonra” imlası ne kadar gülünçse, “Amedi şk̆ule”
şeklinde yazmak da aynı derece gülünç ve yanlıştır.
Amedişuk̆ule’yi nasıl mı yazacağız? İki seçenek var:
(1) Ya ayrı ayrı: Amediş uk̆ule ya da (2) birleşik: Amedişuk̆ule.
Başka bir alternatifi yok!
Şimdi yukarıdaki edatları şöyle bir eklerine ayırıp irdeleyelim:
-şk̆ala “ile” : -ş dedik genitif eki, k̆ala ise edatımız. Bu
edat genitif eki olmadan da kullanılır bazı diyalektlerde: Amedi k̆ala
gibi.
-şuk̆ule, -şuk̆ale, -şik̆ule, -şk̆ule “den sonra” : -ş
genitif eki dedik, uk̆ule “sonra” demek, bilmeyen varsa. Bazı şekillerde
uk̆ule’nin öndeki u düşmüş, değişmiş.
-şik̆u, -şuk̆u, -şuk̆uri “kadar” : -ş genitif eki dedik,
k̆u edatımız. Fındıklı’da genitifsiz olarak kullanılır: Amedik̆o “Ahmet
kadar”. Diğer diyalektlerde k̆o kökünden türeyen k̆onari şekli
kullanılır: Amedi k̆onari “Ahmet kadar”.
-şakis, -şax, -şağa “-e kadar” : Buradaki –şa latif (lative) eki. Ardeşen
tarafında bu hal sırf latif ekiyle yapılır: Amedişa (Amedişa hem Ahmet’e
hem de Ahmet’e kadar demektir). –şakis’teki –k, -şax’taki
–x ve –şağa’daki –ğ aynı unsurun aslı –x olup diğerleri
fonolojik varyasyonlarıdır. Son olarak -şakis’teki –s ise datif
ekidir. Bununla ilgili konuşacak çok mesela var, ama burası yeri değil. Vyacheslav
Chirikba’nın “Abkhaz Loans in Megrelian” adlı makalesini okuyabilir merak edenler.
-şeni, -şena, -şen “için” : Demin Latif hal eki –şa’nın “-e kadar” anlamında da
kullanıldığını söyledik ya, -şeni de aynı şekilde edat görevinde Ablatif
hal eki –şen’in ta kendisidir. Amedişen p̆i’de “için” anlamı
belli eder kendini.
-st̆eri “gibi” : Diğer edatlar şöyle ya da böyle Megrelcede var, ama -st̆eri
formu anlaşılmaz bir şekilde yok. Onun yerine Megrelcede –cgu(r)a “gibi”
anlamına gelir ki kökeni *-şgura (-ş genitif, guri “yürek”)’dır.
-st̆eri’yi derinden inceleyince, edatı şöyle parçaladım: -ş t̆eri.
–ş bildiğimiz genitif eki. /ş/ sesi /t/, /t̆/ önünde /s/ye dönüşür: tutaste
< tutaşte
“ay ışığı”, k̆varistoma < k̆variş toma “karga tüyü;
telek” vs. -t̆eri ise muhtemelen Yunanca ταίρι (teri diye
okunur) “benzer, eş”.
Hepsini inceledik. “Peki bu edatları nasıl yazmak lazım?” diye
sorarsanız tutarlılık adına edatla ismi birleşik yazmaktan yanayım. Neden mi?
Çünkü bazı edatlarda genitif eki ile partikel arasında bir kaynaşma söz konusu.
Bu kaynaşmayı bozup ayrı yazamayacağımıza göre benim önerim şöyle:
Amedişk̆ala (Amediş k̆ala da olur, ama Amedi şk̆ala
cinayettir)
Amedişuk̆ule (Amediş uk̆ule de olur, ama Amedi şuk̆ule
cinayettir)
Amedişuk̆ale (Amediş uk̆ale de olur, ama Amedi
şuk̆ale cinayettir)
Amedişik̆ule (Amedi şik̆ule cinayettir)
Amedişk̆ule (Amedi şk̆ule cinayettir)
Amedişik̆u (Amedişi k̆u olabilir, ama Amedi şik̆u cinayettir)
Amedişuk̆u (Amedi şuk̆u cinayettir)
Amedişuk̆uri (Amedi şuk̆uri cinayettir)
Amedişakis (Amedi şakis cinayettir)
Amedişax (Amedi şax cinayettir)
Amedişağa (Amedi şağa
cinayettir)
Amedişeni (Amedi şeni, Amedi şena, amedi şen cinayettir)
Amedist̆eri (Amedi st̆eri cinayettir)
Bir şey daha eklemeyi uygun görüyorum.
Her ne kadar bu imlayı Türkiyedeki Laz aydınlarına ben anlatmaya çalışmışsam da bunu icat eden ben değilim. 1929'da İskender Chitaşi'de böyle yazmış, Çikobava, Kartozia, Jğenti de böyle yazmış, Helimişi Xasani'de...
Neden mi? Doğrusu bu da ondan!
Bir şey daha eklemeyi uygun görüyorum.
Her ne kadar bu imlayı Türkiyedeki Laz aydınlarına ben anlatmaya çalışmışsam da bunu icat eden ben değilim. 1929'da İskender Chitaşi'de böyle yazmış, Çikobava, Kartozia, Jğenti de böyle yazmış, Helimişi Xasani'de...
Neden mi? Doğrusu bu da ondan!
Muçot mapşalia teşi/Muço mapşalia steri
YanıtlaSilMa ptkvin teşi/Ma na ptkvi steri (Ma ptkvişi steri)
hocam amedisteri türkçe karşılığı ahmetgibi mi yoksa ahmet gibi mi oluyor birleşikte ?
YanıtlaSil