Bildiğim kadarıyla, Osmanlının en yüksek siyasi mertebesi
olan sadrazamlığa kadar yükselebilmiş Laz kökenli tek kişi Laz Aziz Ahmet Paşa’dır.
II. Mahmut saltanatında 10 Nisan 1811 - 5 Eylül 1812
tarihleri arasında sadrazamlık yapmış, azlinden sonra Bursa'ya gönderilmiş ve
sonra affedilip 1814'te Anadolu, Eylül 1816'da Halep ve sonra Erzurum valisi
olmuştur. Erzurum valiliğinde iken Mart 1819'da vefat etmiştir.
Ulu Bilge Wikipedia’da biraz daha genel bilgiler
edinebiliriz:
“Yeniçeri ocağından yetişerek kapıcıbaşı ve İbrail nazırı
olm
uştur. 1811 Rus harbinde mirahur payesi ile Ordu-yu Hümayunda görev alıp
asker sevkine memur olarak Edirne'ye gönderilmiştir. Görev başarısını Hacı
Mustafa Ağa, İbrahim Re'fet Efendi'ye anlatmış, o da Padişaha arzederek 17
Nisan 1811'de (bazı kaynaklara göre 10 Nisan) hem Sadrazam olmuş, hem de ordu
seferde olduğundan Serdar-ı Ekrem payesini almıştır. 9 Temmuz 1811'de Rusçuk'u
Rusların elinden almıştır. Savaşın sonunda 28 Mayıs 1812'de imzalanan Bükreş
Antlaşması'yla Besarabya'nın tamamı Rusya'ya bırakıldı. 5 Eylül 1812'de
görevinden alınarak, yerine Hurşit Ahmet Paşa getirilmiştir.
İbrail nezareti sırasında kendisine silahdar olan, Benderli
Ali'yi yetiştirmiştir. Benderli Ali, Laz Ahmet Paşa'nın Erzurum valiliğinde
vefatına kadar hizmetinde kalmış ve çeşitli devlet görevlerinden sonra 1821'de
Sadrazam olmuştur.”
Ahmet Paşa Cordanoğlu/Cordania/Cordanişi sülalesine
mensuptur. Bu sülalenin Viçe (Fındıklı) kolundan olmalı. Zira diğer bir akrabası
olan Bağdat Valisi Laz Ali Rıza Paşa Viçe’li ve Cordanoğullarından.
Ahmet Paşa, Laz tarihinde özel bir yeri olan Hopalı
Tuzcuoğlu Memiş’in de dayısı (ya da amcası) bu arada.
Cordanlar zaten Doğu Karadeniz’in politik, sosyal
olaylarında önderlik etmiş bir sülale. Gürcistan’ın Guria bölgesindeki Cordan
kolu olan, Jordania’lar Gürcistan’ın kurucu devlet başkanı olan Neo Jordania’yı
yetiştirmiş bir sülale.
Yani Lazistan’ın en köklü, nüfuslu ailelerinden.
Laz Ahmet Paşa’nın özel bir yeri daha var, Kürt sosyal tarihinde.
Ahmet Paşa, ilk Kürt Tiyatro eserinde “Osmanlı’nın zalim
valisi” ve “zalim baba” rolünün de sahibidir.
Tarihte bilinen ilk Kürt tiyatrosu 1872 yılında Ebuzziya
Mehmet Tavfik tarafından yazılan Ecel-i Kaza’dır (kaza ile gelen ölüm ya
da talihsiz ölüm anlamında).
Eserin konusu, II. Mahmut döneminde, Osmanlı’nın merkezi
otoriteyi güçlendirmek için yerel beyliklere ve Mirlere karşı savaştığı dönemde
geçen bir aşk hikâyesidir. Malum II. Mahmut’un merkezi devleti kurup, yerel
güçleri ortadan kaldırdığı, evcilleştirdiği yıllar.
Aşk hikâyesinin taraflarından biri Erzurum Valisi Laz Ahmet
Paşa’nın kızı Nimet Hanım, diğeri de Serhat’ın Kürt aşiretlerinden birine
mensup bir haneden ailenin miri Pertev Bey’dir.
Oyunda Ahmet Paşa, Kürtleri aşağılayan, katleden, Kürt aşiretlerini
birbirine düşüren zalim bir vali olarak anlatılır.
Laz Ahmet Paşa, kızının bir Kürt ile evlenmesine karşı
çıkar. Kürtlere kişisel bir düşmanlığı vardır, zira oyuna göre, Laz Ahmet
Paşa’nın babası, Kürt aşiretleri tarafından öldürmüştür. Şöyle der Ahmet Paşa; “Hanedanının
saraylarını bırakıp da Kürt çadırlarında yatacak... Utanmaz, senin büyükbaban
onların elinde öldü. Ben kimim? Pertev kim? Ben bugün padişahın bir
veziriyim... O bir Kürt... Bir kanlı kopeğin oğlu... Bir asi... Bir haydut.
Daha babamın kanı kullandığı kılıçta duruyor. Ona vereceğime kara toprağın ne
suçu var? Gebersin!”
Aşk hikâyesinin sonu hüsran olur, sevgililer ölürler,
vesselam!
Bunlar kurgu tabii ki, ancak ateş olmayan yerden de duman
çıkmaz.
Bu da yetmedi, Ahmet Paşa’nın rol bulduğu bir diğer edebi
eser de Zafer Hanım’ın 1877’de kaleme aldığı “Aşk-ı Vatan” adlı eseridir. Bu
romanda, İspanya’da varlıklı bir ailenin kızı iken, talihinin kötü bir
cilvesiyle kaçırılarak, İstanbul’da Laz Ahmet Paşa’ya cariye olarak satılan Gülbeyaz’ın
hikâyesi anlatılır.
Okumadım, ama yayınlanmış. Orada Ahmet Paşa’yı nasıl anlattıklarını
merak edenlere, romanı okumalarını tavsiye ederim. Zira romanın yazarı Zafer
Hanım ile Ahmet Paşa çağdaş sayılırlar.
Tarih çok hayret uyandıran bir bilim. Bakalım daha neler
güreceğiz!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder