Lazcada direkt “teşekkür ederim” diye bir ifade yok. Bunun sebebi
böyle bir geleneğin olmaması. Gelenek olmayınca kelime de olmuyor.
Malum, köylü toplumlarda bu tür nezaket ifadeleri yoktur. Çünkü
köylüler arasında samimiyet, resmiyet problemi yok, herkes akraba, senli benli…
Teşekkür ederim gibi formel bir kavram yerine, “hayır duası” gibi daha samimi ve “karşılığı
olan” dilekler yeğlenir geleneksel Laz halkının gündelik ilişkilerinde.
Türkçe “teşekkür” kelimesi Arapçadır ve “şükretmek, minnet duymak,
övmek” anlamına gelir. Şükür, şükran, müteşekkir hepsi aynı kökten gelir.
Geçen sene Hasan Uzunhasanoğlu’nu aradım, “mardi nereden çıktı?”
diye sordum. Hasan “Megrelcedur da!” dedi. Onu biliyorum da, Megreller bu
kelimeyi “teşekkür” anlamında kullanıyorlar mı? Hasan’la konuşmadan önce, bir
Megrel arkadaşa da aynı kelimeyi sormuştum, o da “Lazcadur da!” demişti.
Anlayacağınız, Lazlar Megrelcedir, Megreller de Lazcadır diye bu
kelimeyi birbirlerine paslayıp duruyorlar.
Sonra biraz hafızamı zorladım, ilk nereden duydum diye.
Hatırladım!
2003-2004’de Didi Lazuri Nenapuna’yı yazarken, elimize Otar
Kacaia’nın Almanca-Megrelce sözlüğü geçmişti. Cehalet, oradan Lazcada olmayan,
ihtiyaç duyulabilecek Megrelce kelimeleri alıp sözlüğe yazıyorduk. Daha sonra
aklımızı başımıza devşirip bütün yazdıklarımızı geri sildik gerçi, ama bazı
“keşifleri” de yaygınlaştırdık sanırım.
Zira, kitap üzerindeki notlarıma baktım da, Megrelce “Segen/hayır
duası” anlamına gelen mardi kelimesi ve onun mastarı mardeba
“danken/teşekkür etmek” kelimelerinden hareketle ve bir yanlış anlama ile mardi
kelimesini teşekkür yerine ikame ettiğimizi hatırladım.
Muhtemelen buradan yayıldı bu kelime. Öyle yayıldı ki, Megrellere
bile kendi kelimelerini farklı bir anlamda ithal etmiş olduk! Bu da aslında
Türkiye’deki Laz hareketinin Megrellere olan etkisini kat’i göstermez mi?
Kelimemize dönelim. Bu Megrelce kelime de Gürcüceden girmiş, madli
“hayır dua”, orijinal değil yani.
Fakat, Iskender Chitaşi çalışırken, Iskender’in de madli kelimesini
teşekkür anlamında kullandığını görünce, “aklın yolu bir mi acaba?” diye
sormadan edemedim. İskender Çquni Çhara adlı kitabında şöyle geçiyor madli:
“Didi madli davas manebra Kasyukovis, namuk k̆ayi gurite, mteli menceli
muşite içalişamt̆u ham suparaş jin.”
Ancak İskender direkt Gürcüce şeklini kullanmış, mardi ise
Megrelce versiyonudur.
Türkiyedeki Lazlara yabancı olan bu kelimeyi, “çok teşekkür ederim”
anlamında didi mardi “büyük teşekkür” olarak kullanmaları gerekirken, Türkçeleştirip
dido mardi “çok teşekkür” diye kullanır oldular. Hatta mardi’yi Lazca
ordu “büyümek” fiili ile ilişkilendirip mardi’yi “benim için büyü”
şeklinde algılayanlar bile var.
Türkçede “çok teşekkürler” formuna tam yerleştirmek için mardi’yi
çoğul yapıp “dido mardit” diyenler bile var!
E mu are, e skiri!
"Spas" kelimesi yaygınlaşana dek Kürtlerin çoğu da bu kelimeyi kullanmazdı. Özellikle Zazalar zaten "teşekkürler" kelimesine çok nadir ihtiyaç duyarlarmış. Bugün sadece Lazlar değil Çveneburiler de "tsodva-mardi (tsoda-mardi)" kelimesiyle yeni karşılaşıyorlar. Ama bu kelime Megrellerin ve Gürcülerin literatüründe eskiden beri var.
YanıtlaSilBu yorum yazar tarafından silindi.
YanıtlaSildeğerli bilgileriniz için çok teşekkürler hocam eksik olmayınız daha fazla lazcayla ilgili bilgilendirmeler kültürel anlamda vaktiniz olduğunca lazlarla ilgili birşeyler yazarsanız hemşeriniz olarak büyük övünç duyarız özellikle bu laz güneşinin lazcanın kardeşi megrelce de barckali dedikleri laz güneşinin anlamı hakkında da yazı yazarsanız çok seviniriz
YanıtlaSil